Kimyasal değişimler suyun kalitesini düşürdü. Daha kaliteli su için, su kaynaklarını korumak yeni bir mücadele gerektiriyor.
Su; yeryüzü, yer altı ve su dünyaları ile hava arasındaki bağlantıdır. Kelimenin tam anlamıyla “mavi” gezegenimizin küresel ekosistemini oluşturuyor. Fransa’da su kalitesinin tehlikede olduğu biliniyor ve aynı durum küresel anlamda da geçerli.
Dahası, yoğun tarım sürdürmek için gerçekleşen kimyasal devrim, bazıları doğal çevrede boşaltılan tehlikeli maddelerin sayısını artırdı. Kimya endüstrisi tarafından üretilen 120.000 molekül arasından zararlı olup olmadıklarını görmek için ancak 30.000’i test edilmiştir...
Bu kalite kaybı nedeniyle su daha pahalı hale gelmiştir; Doğadan alınan su şimdi giderek sofistike, uzun ve masraflı iyileştirme süreçleri gerektirir. Açıkça söylemek gerekirse, her zamanki gibi toplum olarak korumak yerine iyileştirmeyi tercih ettik.
Sadece musluk suyuna odaklanmayı bırakmalıyız. Her şeyden önce, çünkü tüm çabalarımıza rağmen maksimum izin verilen seviyelerin sınırında (litre başına 0,50 mg nitrat) rastlıyoruz. 2015 yılında yürürlüğe girmesi nedeniyle 2000 Avrupa çerçeve direktifinde belirtildiği gibi hedef alınması gereken su kaynakları, su yolları ve yer altı sularının kalitesi budur.
Ürün çeşitliliğini geri kazandırmak, yeniden ağaçlandırma, çıplak toprakların kış boyunca su altında kalmasını önlemek, böylelikle kirleticilerin nehirlere boşaltılmasına izin vermek, tarım ilaçlarına olan bağımlılığımızı yavaş yavaş azaltmak, toplama alanları etrafında sıkı bir şekilde izlenen alanlar oluşturmak ... Bu cesur, sürdürülebilir ve akıllı bir plan olacaktır. Çünkü hayatlarımız için kritik ve değerli olan suyun kendisidir. Suya dökülen klor değil!